Mezoterapi: Cildinize ve Saçınıza İhtiyaç Duyduğu Desteği Sunun
Mezoterapi, cildin veya saç köklerinin ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral, aminoasit, enzim ve hyalüronik asit gibi yapılandırıcı maddelerin, kişiye özel hazırlanan kokteyllerle doğrudan derinin orta tabakasına (mezoderm) enjekte edilmesini temel alan bir medikal estetik tedavidir. Cilt yüzeyine sürülen ürünlerin aksine mezoterapi, cildin bariyerini aşarak besleyici ve onarıcı bileşenleri tam olarak ihtiyaç duyulan bölgeye ulaştırır.
Bu yöntemin temel amacı, cildin altında bulunan ve cildin sıkılığını, elastikiyetini sağlayan kolajen ve elastin gibi yapıları uyararak cildin kendi kendini yenileme sürecini başlatmaktır. Sonuç olarak, daha canlı, parlak, nemli ve sağlıklı bir cilt ve saç yapısı elde edilir.
Kliniğimizde Mezoterapi Uygulamaları
Her cildin ve saçın ihtiyacı benzersizdir. Kliniğimizde, Op. Dr. Oğuzhan Aydoğdu tarafından yapılan detaylı analiz sonucunda, hedefe yönelik en etkili mezoterapi protokolleri kişiye özel olarak planlanmaktadır.
1. Yüz Mezoterapisi (Mezolifting)
Yüz mezoterapisi, cilde anında bir canlılık, ışıltı ve sıkılık kazandırmayı hedefleyen etkili bir anti-aging yöntemidir. Zamanla azalan kolajen ve elastin sentezini yeniden aktive ederek cildin gerginleşmesini ve toparlanmasını sağlar.
-
Hangi Durumlarda Uygulanır?
-
Esnekliğini kaybetmiş, sarkmış ciltlerde
-
Mat, solgun ve cansız görünen ciltlerde
-
Güneş hasarı ve cilt lekelerinin azaltılmasında
-
İnce kırışıklıkların giderilmesinde
-
Akne, yara ve yanık izlerinin tedavisinde tamamlayıcı olarak
-
2. Saç Mezoterapisi
Saç mezoterapisi, saç köklerinin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve güçlenmesi için ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve aminoasitlerin, mikro enjeksiyonlarla doğrudan saçlı deriye uygulanmasıdır. Bu tedavi, zayıflamış ve dökülen saç köklerini besleyerek yeniden canlanmasını hedefler.
-
Saç Mezoterapisinin Faydaları:
-
Saç dökülmesini belirgin şekilde azaltır ve kontrol altına alır.
-
Saçların büyüme ve çoğalma sürecini uyarır.
-
Zayıf saç tellerini güçlendirir ve saç kırıklarını önler.
-
Saç derisindeki kan dolaşımını artırarak köklerin daha iyi beslenmesini sağlar.
-
Kepeklenme gibi saç derisi sorunlarını azaltmaya yardımcı olur.
-
3. Vücut Mezoterapisi (Selülit ve Bölgesel İncelme)
Mezoterapi, vücuttaki inatçı yağ birikimlerini ve selülit görünümünü azaltmak için de etkili bir yöntemdir.
-
Selülit Mezoterapisi: Özel olarak hazırlanan karışımlar, selülitli bölgede kan dolaşımını düzenler, yağ hücrelerinin parçalanmasını tetikler ve bozulmuş bağ dokusunu onarır. Bu sayede ciltteki "portakal kabuğu" görünümü düzelir ve cilt daha pürüzsüz bir hal alır.
-
Bölgesel Zayıflama: Karın, basen veya kol gibi bölgelerdeki lokal yağ birikimlerinin olduğu alanlara enjekte edilen lipolitik (yağ eritici) maddeler, yağ hücrelerinin parçalanarak vücuttan atılmasına yardımcı olur. Bu tedavi, diyet ve egzersize dirençli küçük yağ birikimleri için uygundur. Hastanın tedavi sürecinde kilosunu koruması, sonuçların başarısı için önemlidir.
İğnesiz Mezoterapi: Konforlu Bir Alternatif
İğne fobisi olan veya enjeksiyonu tercih etmeyen hastalarımız için, aktif maddelerin cilt altına transferini sağlayan iğnesiz mezoterapi seçeneği de mevcuttur. "Elektroporasyon" adı verilen bu sistemde, cilde uygulanan özel bir cihazla geçici mikro kanallar açılarak kişiye özel hazırlanan vitamin ve hyalüronik asit kokteyllerinin enjeksiyon olmadan cildin alt katmanlarına ulaşması sağlanır.
Uygulama Süreci ve Tedavi Sonrası
-
Kimler İçin Uygundur? Mezoterapi, 20 yaş üzerindeki, cildinde veya saçında canlanmaya ihtiyaç duyan hemen hemen tüm cilt tipleri için uygundur. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde önerilmez.
-
Uygulama: Tedavi edilecek bölge temizlenir ve anestezik krem uygulanarak işlem konforu artırılır. Kişiye özel hazırlanan kokteyl, çok ince iğnelerle veya iğnesiz sistemle cilde uygulanır. Seans sayısı ve aralıkları, tedavi edilen bölgeye ve cildin ihtiyacına göre belirlenir.
-
Tedavi Sonrası: İşlem sonrası uygulama alanında küçük, geçici morluklar veya kızarıklıklar görülebilir. Bu etkiler birkaç gün içinde kendiliğinden kaybolur. Tedaviden sonraki ilk 24 saat su ile temastan kaçınılmalı, bir hafta boyunca ise yoğun güneş, sauna, hamam ve solaryumdan uzak durulmalıdır.
